.:: BLOG

BJJ'ye başlamadan önce bunu bir okuyun

Devran Umut Tuzla • 07 Şubat 2022 - 13:58 1542 görüntülenme

Yeni başlayacağımız herhangi bir deneyim bizi her zaman korkutur. Bilinmezlik vardır en nihayetinde, insan ise güvende hissetmek için ne ile karşılacağını önceden kestirmek ister. Yeni bir aktiviteye başlarken her ne kadar bir çekince olsa da, sanıyorum dövüş sanatlarının doğası gereği bu alanda bir adım atma ve devamlılığı sağlamak daha zor oluyor insanlar için.

Brazilian Jiu-Jitsu, bilinen geleneksel dövüş sanatlarından çok farklı bir duruşa sahiptir, çünkü belki de yerde sırtımızın üzerinde bu kadar ayrıntılı ve detaylı bir şekilde hareket ettiğimiz tek sistemdir. Benzer disiplinler elbette mevcuttur; Judo, Sambo, Catch Wrestling vb., ancak bütün bunlardaki Newaza dediğimiz yer güreşi olan kısmı, BJJ’de görüldüğü kadar ayrıntılı değildir.

Hayatımız boyunca ayaklarımız üzerinde hareket etmeye ve özellikle büyük şehirlerde yaşıyorsak, kişisel mesafemizi korumaya bu kadar önem vermişken, bir anda bütün bu alışkanlıkların yerle bir olduğu bir aktiviteye başlamak elbette kolay bir karar olmayacaktır.

Aklınıza gelebilecek bazı soru ve düşünceleri farklı bir bakış açısıyla yanıtlamak ve yorum katmak istiyorum. Jiu-Jitsu’ya başlamanın sizlere neler kazandırabileceği ile ilgili tecrübe ettiklerimi de size aktaracağım. Aynı zamanda dövüş sanatlarındaki eğitiminize başlamadan önce dikkat etmeniz gereken bazı hususları dile getireceğim. Öyleyse başlayalım.

• “Çok zor gözüküyor ben hayatta yapamam”


Yeni başladığımız ve yapmaya değer her şey kolay olmaya başlayana kadar zordur zaten. Bu öğrenmenin en doğal parçasıdır. Yaptığınız aktivitenin size kolay gelmesi aslında o yaptığınız şeyin kolay olduğundan değil, artık sizin için kolaylaşmış olmasından kaynaklanır. Düzenli çalışma ve tekrar ile Jiu-Jitsu öğrenememeniz için hiçbir sebep bulunmamaktadır.

Düzenli olarak antrenmanlara katılıp gerekli emeği verdikten sonra Jiu-Jitsu öğrenememiş kimse tanımıyorum ben şu ana kadar. Herkesin öğrenme şekli ve hızı farklıdır, dolayısıyla zor-kolay, hızlı-yavaş gelişim algılarınızı biraz daha arka plana atarak sadece yeni bir şey öğrenmeye çalışmak olarak yaklaşmak Jiu-Jitsu yaparak geçirdiğiniz süreci daha keyifli hale getirecektir.

 • “Çok yakın temas, çok terliyorsunuz’’

Evet, BJJ doğası gereği oldukça yakın temas uygulanan bir disiplin. Evet, haliyle yoğun fiziksel bir mücadele ve hareket neticesinde terleniyor. Fakat normal şartlara, fiziksel bir mücadele içinde kendi bedeninizi karşınızda size zarar vermeye çalışan birine karşı savunurken ne kadar rahat hissetmeyi planlıyorsunuz?

Doğası gereği,hayati tehlikesi yüksek olan fiziksel bir mücadele, olmak istediğimiz bir yer olamaz. Ancak istesek de istemesek de bu tarz bir mücadelede kendimizi bulmamız her zaman bir olasılık. Peki, böyle bir noktadan baktığınızda, böyle bir olayda neler yapabileceğinizi, soğukkanlılığınızı koruyabilmeyi ve hayatta kalma olasılığınızı artırabilecek niteliklere sahip olmayı tercih etmez miydiniz? Size bir seçenek sunulsa, kendinizi herhangi bir insana karşı fiziksel olarak savunabilme yeteneklerine sahip olma veya olmama, buna hayır diyen birisi çıkar mıydı gerçekten? Bu güvenlik hissimize ve hayatta kalma içgüdümüze ters bir tutum olurdu. Yakın temastan çekiniyorsanız ve rahatsız oluyorsanız, o zaman kendinizi savunmanız gerekebilecek bir durumda panik yapmanız, duygusal tepki vermeniz ve dolayısıyla fiziksel bir mücadelede yapılabilecek yanlışları yapma olasılığınız fazlalaşmaktadır. Boks yapan insanlar “suratıma yumruk atsınlar, ne güzel” diye antrenmana gitmemelerine karşılık, ilk başta çekindikleri bu eylem oldukça sıradan bir hale gelmeyi başarıyor. BJJ için de bu geçerli.

Huzursuzluk ve rahatsızlık içerisindeyken de sakin kalarak, akıllı kararlar verip, hareket edebileceğimiz bir alan yaratmak istiyoruz.

 • “Ben çok ufağım yapamam”


Jiu-Jitsu’nun ortaya çıkışı zaten, küçük insanların kendilerinden daha büyük daha kuvvetli insanlara karşı mücadele edebilmelerini sağlamakmış. Öğreneceğiniz teknik konseptleri uygulamanız halinde hiç tahmin edemeyeceğiniz bir etkinliğe ve güce kavuştuğunuzu göreceksiniz.

 • “Ben sinirlenince kırmızı görürüm, vurmak isterim, kendime hakim olamam”

Hayatta bir çok şey planladığımız ve olmasını istediğimiz şekilde gitmiyor maalesef. Bundan dolayı duygusal farkındalık ve duygusal yönetim hepimizin medeni bir toplumda yaşaması için önem arz eden özellikler. Jiu-Jitsu, aslında doğada oluşabilecek sonuçları hızlı bir etkinlikle karşınıza çıkartıyor. Brazilian Jiu-Jitsu son derece matematiksel bir disiplin olduğu için, doğabilecek sonuçları size gösterip, oluşmasından önce size onu tanımanız, kabullenmeniz ve durdurmanız için fazlaca süre tanımaktadır.

Doğada bir canlı başkasının bölgesine girdiğinde neler olabileceğini çok iyi bilir, istediği her ne kadar bir mücadele etmek olmasa da (çünkü bu her zaman onun da ölümüyle sonuçlanabilir) bunun farkındadır. Herhangi bir canlı kendisinden güçlü bir başka canlı ile mücadeleye girerse sonuçlarını bilmektedir. Doğada ders alma-öğrenme genelde yaşam mücadelesi üzerinden çok fazla şans tanınmadan gerçekleştiği için hayvanlar bizlere göre daha çekimser ve daha az cüretkardır. Biz insanlar, medeniyetle ile birlikte gelen sahte bir güvenlik hissine maruz kalabiliyor ve gücümüzü bazen olduğundan çok daha fazla görebiliyoruz.

Öfkelendiğimizde, bağırdığımızda, hakaret ettiğimizde, genelde sonuçları fiziksel bir münakaşa ile bitmediğinden dolayı daha rahat hareket etmekte bir sakınca görmüyoruz, bu da bizi güçlü hissettirebiliyor. Ancak, medeniyet sayesinde çoğumuz, hayatında hiçbir fiziksel mücadelede bulunmadan yaşıyoruz. Böyle bir mücadele olması halinde ise gerçekte neler olabileceğini daha iyi anlamak açısından BJJ ve benzeri dövüş sanatları oldukça etkilidir.

Sandığınız kadar güçlü veya sandığınız kadar güçsüz olmadığınızı çok güzel deneyimleyeceksiniz. Egonuzu dizginleyebilecek, sakin kalmayı çok hızlı şekilde öğreneceksiniz. Burada çalışırken hissedeceğiniz bütün duygular sizi onlarla başa çıkmaya itecektir. Duygusal tepkiler verip, vurmaya vs çalışsanız da bir işe yaramayacağını görmenize ve bu vesile ile sakinleşmenize ve kabullenmenize yardımcı olacaktır.

 • “Çok vahşi”


Doğasına baktığınızda dövüş sanatları ve savunma disiplinleri karşıdakine fiziksel bir üstünlük sağlamak için düşünülmüş sistemlerdir. Fiziksel bir çarpışmaya kaotik bir olay olarak bakarsak, kaos ile nasıl başa çıkacağınız yine bir tercih noktası olmaktadır. Ondan kaçabilir, siz de kaotik bir tepki verebilir ya da onun karşısında mümkün olduğu kadar sakin kalıp onu kontrol etmeyi deneyebilirsiniz. Brazilian Jiu-Jitsu’nun hedeflediği nokta ‘’kontrol’’ ilkesidir. Kontrol edebildiğiniz bir durumda dürtüsel ve düşüncesiz hareket etme olasılığınız azalacaktır. Zaten kontrol altında olan birine zarar verme gereği de yoktur.

Unutmayın, Jiu-Jitsu sadece bir araçtır, nasıl, nerede, ne için kullandığınıza göre çok büyük değişiklik gösterebilir. Son derece sakin ve kontrol esaslı olabildiğimiz gibi, daha saldırgan ve zarar verici olmamız da mümkün ama bu sanatın kendisinden kaynaklı bir şey değil icra edenin kişisel tercihidir. Unutmayın ki bir bıçağı meyve kesmek, yemek yapmak için de kullanabilirsiniz, bir başkasına zarar vermek için de.

Bu ön yargıları ve düşünceleri bir kenara bırakırsak, çok daha öncelikli bir soru var aslında; Neden BJJ yapmalıyım?

Öncelikle, her bireyin fiziksel olarak kendisini minimum düzeyde koruyabilecek bilgi ve fiziksel nitelikleri olması gerektiğini savunuyorum. Güvende hissetme içgüdüsü bütün canlılarda olduğu gibi bizim için de her zaman geçerlidir. Medeniyetin vermiş olduğu sahte güvenlik hissini hatırlayın. Kanunlar ve kurallar, bir toplulukta birlikte yaşayan insanların ortak kabul ettiği düzenlemelerdir. Devletlerden, medeni düzenlerden uzakta herhangi bir yerde hak, hukuk gibi kavramlar bulunmamaktadır. Zaten sorun da bu ortak yapılarda yaşarken topluca kabul edilmiş bu kuralları tanımayan, onlara uymayan insanlar çıktığında meydana geliyor. Sizin kendi hakkınızı sizin yerinize ‘o anda’ savunabilecek birisi olmadığında ne olacak? Sizin kendi haklarınızı, kendinizi savunmanız gerektiğinde ne olacak? Böyle bir senaryoyu hiçbirimiz düşünmek istemeyiz ama böyle bir tehlike her zaman mevcut.

Hayatınızda herhangi aktif bir sporun olması sizin böyle bir durumda daha dayanıklı, daha zor bir hedef olmanızı sağlayacaktır. BJJ’nin antrenman modeli ve tekniklerin uygulanışı ise gerçek bir fiziksel mücadeleyi maksimum direnç ve kuvvetle, karşılıklı zarar görmeden, gerçeğe en yakın haliyle simüle edebilme imkanı sağlar.

Beden farkındalığınız artacak. Bir bütün olarak bedeninizi daha iyi anlayacak, onu daha iyi hissedecek, daha iyi kullanabileceksiniz. Koordinasyonunuz, dengeniz kuvvetlenecek, acı toleransınız artacaktır. Stres toleransınız artaracak, zihinsel ve fiziksel olarak daha güçlü bir siz olacaksınız. Egonuzu dizginleyecek ve özgüveninizi artıracak bu disiplinde başkalarıyla birlikte çalıştıkça, güveni, saygıyı, takım ruhunu, yardımlaşmayı, sağlıklı rekabeti, başkası için mutlu olmayı öğreneceksiniz. Olduğunuz her yerde kendinizi genel olarak daha güvende hissedecek, daha özgüvenli olacaksınız.

Bütün bunlarla birlikte, Brazilian Jiu-Jitsu’nun nasıl öğretildiği, nerede kim tarafından öğretildiği son derece önemlidir. Herhangi bir salona kayıt olmadan önce dikkat edebileceğiniz bazı noktalar şunlar:

Öncelikle, eğitmenin yetkinliği. Hiç bilmediğiniz bir alanda, hiç tanımadığınız birine güvenerek bedeninizi emanet ediyorsunuz aslında. Eğitmenin deneyimi ve yetkinliği sizin sakatlanma riskinizi, öğrendiklerinizin niteliğini ve öğrenmenizin kolaylığını belirleyecektir. Elbette konudan çok uzaksanız bunu değerlendirebilecek bir perspektife sahip olamayabilirsiniz ancak diğer salonlardaki eğitmenlerle, ders yapısıyla ve eğitmenin kendisini gösterme şekline göre bunu değerlendirebilirsiniz. Unutmayın, eğitmenleriniz de öğrenmeye devam ediyor olmalı.

BJJ’de eğitmenin yetkinliği en basit şekilde kuşak soy ağacından belli olur. Diğer geleneksel dövüş disiplinlerinin aksine herhangi bir standarda oturmamış bir kuşak sistemi vardır BJJ’nin. Genel çerçeveleri bellidir kuşakların ancak sınırlı bir teknik sayısı olmadığı için, yapılabilen teknik sayısından ziyade, kişinin bu disipline verdiği emek ve onu ne kadar anladığı üzerinden derecelendirme yapılır. Derecelendirmeler ve alınan kuşaklar, eğitmen ve okulun (salonun) tarzını temsil eder aslında. Kuşaklarını aldığı eğitmenler ve takımlar belli ise o takım ve eğitmenler onun yetkinliğini kabul etmiştir.

Eğitmenin sorduğunuz sorulara karşı uslübu. Sorgulanabilir olması.

Derslerde soru sorduğunuz için küçük dürüşürülüyor, alay ediliyorsanız orada bir yanlışlık vardır. Soru sorabilmeli ve öğretilen tekniği yeri geldiğinde sorgulayabilme, neden çalışıp çalışmadığını, nerede uygulamanın daha uygun, nerede uygun olmadığını tartışabilmeniz BJJ’nin önemli bir parçasıdır.

Alt kuşaklara nasıl davranıldığı

BJJ özelinde olmadan, bazı dövüş sanatlarının öğretildiği salonlarda yeni gelenlere gereksiz bir üstünlük sağlanabiliyor. Yeni başlayan birisi eğer öğrenmeye gelmiş, kibar ve düzgün tavırlar sergilemesine rağmen karşılığında ötekileştirildiğini hissediyorsa orada bir problem vardır. Elbette kapıdan giren herkese ilk günden bütün ilgi gösterilmez, takımın parçası olmak için emek vermesi ve ciddi olduğunun anlaşılması beklenir. Ancak, beyaz kuşaklar takımın en önemli parçasıdır belki de, her gelen kişi yeni sorular, yeni fikirler ve yeni motor paternleri ile gelir. Onlara ilk günden yardımcı olmak ve sıcak davranmak üst kuşakların en önemli görevidir.

Başka insanlarla/kulüplerle antrenman

Sizin bir salona yazılmış olmanız, orada çalışıyor olmanız, oradaki herhangi birine salon dışındaki hayatınızda size ne yapıp ne yapmayacağınızı söyleyecek yetkiyi vermemeli. Çalıştığınız salonu ve takımı temsil ettiğiniz noktalar elbette önem arz ediyor ancak sizin bireysel olarak çalıştığınız kişiler katıldığınız etkinlikler takımınızın kimliğinden bağımsız olabilmelidir. Başkaları ile antrenman yapmanızı, başka kulüplere misafir olmanızı, cross-training yapmanıza kimse karışamamalı.

Bir yere ait hissetmek, bir topluluğun parçası olması insana her zaman güçlü hissettirir. Bunu evde ailemizle, iş yerinde meslektaşlarımızla, okulda arkadaşlarımızla, hobilerimizde, her yerde yaşıyoruz. Ancak, bu aidiyet ve birlik güdüsü başkalarına hayatımız üzerinde gereğinden fazla yetki vermemeli.

Umarım kafanızdaki bazı sorulara cevap olabilmiş, Brazilian Jiu-Jitsu’ya başlamanıza engel olan bazı önyargılar hakkında farklı bir bakış açısı kazandırabilmişimdir. Unutmayın, Brazilian Jiu-Jitsu her yaştan, hayatın her alanından insanın yapabileceği bir disiplindir. Genel hareket, denge ve kaldıraç prensipleri etrafında, teknikler herkesin vücut tipine göre uyarlanmaktadır. Minderde görüşmek dileğiyle!